Tümer Metin: 'Oğuzhan'dan Sosa olmaz''

Daha çok isteyen kazandı. Trabzonspor'u hem iyi oyun, hem olağanüstü güzel goller, hem mücadele... Her anlamda tebrik etmek lazım. Büyük takımlarda bu süreçler, erken haftalar olması da dahil zor olur. Beşiktaş, 6. hafta itibarıyla kayıp sezona düşmüş durumda. Kayıp sezonlar vardır. Ligin sonunun gelmediği. Şu anda Beşiktaş adına söylenecek çok fazla şey var ama elle tutulur bir şey yok. Sahada 1 tane ne yaptığını bilen oyuncu yok. Bir plan yok. İstek yok. Mücadele yok. İsyan yok. Bu kadar 'yok'un olduğu yerde doğru var olamaz, bulamazsın.

Trabzonspor, mevcut kadrosu itibarıyla, sakatları, cezalılar, geçirdiği süreç sonrası Beşiktaş maçıyla birlikte bastı ve zıpladı. Sadece 3 puan demek değil bu. Varım demek, yarıştayım demek, buradayım demek. Varlığını ortaya koydu Trabzonspor. O yüzden oyuncuları tebrik etmek gerekiyor. Benim adıma maçın en iyi 3 oyuncusu, Sosa, Nwakaeme ve Kamil Ahmet Çörekçi.

Oyunu iyi oyuncuyla oynarsın. Her oyuncuyla oynayamazsın. Büyük takımlar, büyük camialar bir sıkıntı var. Gidişatı, ben 6. hafta çok erken dediler ama Beşiktaş, havluyu attı. Buradan dönmez. Niye dönmez söylüyorum.

Trabzonspor, 6. hafta bir Beşiktaş maçı oynadı. Çok iyi oynadı mı, dört dörtlük oynadı. Hak edilmiş. Bu bir parametredir. Önümüzdeki hafta bu oyunun üstüne koyarsan, inşaya başlarsın. En az bu oyunu oynarsan, ligdeki herkesi yenebilirsin. Burada sallanmalar olabilir ama bir şey var. 6. hafta oldu, Beşiktaş'ın 1 tane iyi oyununa rastlayamadık. Beşiktaş, bunu oynarsa, hocanın kafasındaki oyun bu dediğimiz bir oyuna şahit olmadık. Oyunun belli bölümlerinde oynadığı yerler var. Bu akşam 3-2 olmadı diye dua ediyorum. O da yanıltabilirdi.

Bir büyük camia, bir büyük takım için en büyük tehlike şudur. Büyük camialar, mazileriyle konuşurlar. Geçen sezon bunu Fenerbahçe yaşadı. Reyesler, Slimaniler, Freyler Fenerbahçe'nin oyuncusu değillerdi.

Şu anda Beşiktaş kadrosunda, Beşiktaş formasının ağırlığını taşıyamayacak oyuncular var. Bu oyunculara tesislerin, stadyumun kapısından içeri girdikten sonra şunu anlatabilirsin. 'Bak arkadaşım benim mazim, geçmişim bu. Ben çok büyük kulübüm.' diyebilirsiniz. Fakat, ikna edemezsiniz. Bunu siz telaffuz edersiniz ama geri dönüşü olmaz.

Geçen sezon aynı sıkıntıyı Fenerbahçe yaşadı. Soyunma odasında toplar dersin ki, "Bu hafta yeni bir sayfa açıyoruz." Bitmez o sayfalar. "Haydi yeni başlangıç yapıyoruz." Bitmez, gelmez o başlangıç. Bu oyuncu topluluğuyla gelmez, üzgünüm. Son 4-5 sezonda erozyona uğrayan bir kadro. Şu andaki kadro, bugün kazanılsa bile götürecek kadro değildi. Eğriye eğri, doğruya doğru.

Abdullah Avcı, desin ki soyunma odasında, "Bugün taktik maktik yok arkadaşım. Bugüne kadar çalıştığımız her şeyi unutun. Bu 11 çıkıyor. Bildiğiniz gibi oynayın." dedi. Daha iyi oynar mı, bence daha iyi oynamaz. Bu topluluk, bu 11 daha iyi oynamaz. Hep oyuna tıkanıyor o iş. Sanki hoca bir oyun istiyor, bu oyuncu grub oynayamıyor. Hayır o kadar da değil. Bu oyuncunun yapabilecekleri belli. Boyd, N'Koudou, Diaby, Elneny ile oynayamazsın.

Diaby, Elneny, N'Koudou bu oyuncularla olmaz. Bu oyuncuların yapabilecekleri belli. Beşiktaş aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekliyor. Ama olmaz! Kadro kalitesini masaya yatıralım. Biz Oğuzhan'dan Sosa performansı bekliyoruz.

Atiba'dan 3 sene önceki Atiba performansını bekliyoruz. Geçti artık. Beşiktaş kadroyu güncelleyemedi. N'Koudou boş alan bulursa gidecek. Sonuç? Sonuç yok. Diaby ters ayak. İçeri kat edecek ve atacak içeri topu. Gidersen yine yok. Beşiktaş hiçbir şekilde sonuca gidemiyor. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyemezsin.

Trabzonspor çok acı çekti. Ünal hoca çok acı çekti. Bu akşam galibiyeti hak ettiler. Meyvelerini toplamaya başladılar. Trabzonspor'un bir oyun ezberi var. Bu ezberinden uzaklaşabilirler maraton içinde ama bir şablon oturdu takımda.