GRUPTA ŞANS TÜKENDİ(ÖMER ÜRÜNDÜL)

17

YAZARLARDAN DEĞERLENDİRME

Spor yazarları, Beşiktaş'ın Wolverhampton'a 1-0 mağlup olduğu maçı değerlendirdi

16

Sadece kazanmak için kuru bir gayret vardı. Ama son dakikada yenen golle hakkı beraberlik olan maç mağlubiyetle bitti ve aynı zamanda gruptaki şans da tükendi. Belki daha ikinci maç diye düşünenler olur ama sıfır puan ve ilk maçta maçta kaybedilen 3 puan grubun en zayıf halkası Bratislava önündeydi.

15

HİÇ POZİSYON VERMEDİLER AMA...(ÖMER ÜRÜNDÜL)

Aslında Beşiktaş dün sezon başından bu yana gösterdiği takım savunmasındaki arızalardan uzaktı. Top rakipteyken takım halinde topun arkasına geçerek alan bırakmadılar, hemen hemen hiç pozisyon vermedikleri bir maçı ne yazık ki kaybettiler. Aslında form durumu ne olursa olsun bir Premier Lig takımına karşı ikinci bölgeyi maç boyunca rahat geçmek dün gece gözüme çarpan artıydı.

14

BEŞİKTAŞ'TA EKSİKLER...(ATTİLA GÖKÇE)

Beşiktaş’ın skoru yakalayamamasının bir önemli nedeni de Wolverhampton’un beşli savunmaya çekilmesi. Özellikle ilk yarıda Beşiktaş’ın baskısına karşı ceza alanını doldurup kapatarak “blokaj” uygulaması. Bu tür kapalı defansların açılması için öncelikle duran topların değerlendirilmesi gerekiyor. Kanat ataklarında da hem adam eksiltmek, hem de ezber ortaların yanı sıra yerden farklı pozisyonların yaratılması bekleniyor. Bunlar Beşiktaş’ta eksik kalan unsurlar. Takımda Vida’dan başka kafa vuruşu yapacak oyuncu yok gibi. O da akan oyunda değil, rakip kaleye kornerlerde gidiyor ancak.

13

PARSAYI KAPIP GİTTİ(ATTİLA GÖKÇE)

Avcı’nın tıkanık oyunu açma hamlesi, 78’de Dorukhan Oğuzhan değişikliğiyle geldi. Bence daha erken davranabilirdi. O arada İngiliz takımı da Jimenez’le Cutrone’yi değiştirip oyuna ortak olduğunu gösterdi. İkinci yarıda cesaretle hücum organizasyonlarına giriştiler. Bu oyuna karşılık Beşiktaş daha çok gol fırsatı yaratabilirdi. Rakip yarı alanda şuta dönüştüremedikleri oyunda fazlasıyla top kaybettiler. Beşiktaş gayretinin karşılığında en az 1 puan almalıydı... Ama ne de olsa Premiership takımı. Wolverhampton uyudu, uyuttu ve parsayı kapıp gitti.

12

BU KADAR ŞANSSIZLIK OLUR MU?(BİLAL MEŞE)

Bir teknik adam bu kadar mı şanssız olabilir arkadaş? Kart cezaları, sakatlıklar, golü kendi kalesine atanlar derken, buna dün de ‘migren’ ağrısı eklendi! N’Koudou kadrodan çıkarıldı, tribünden Taylor Boyd yedek kulübeye davet edildi, Caner sahaya sürüldü. Bugüne kadar migrenden kadrodan çıkarılanı ne gördüm, ne de duydum! 27.dakikada da Güven Yalçın sakatlandı, buna ne diyeceğiz? Avcı’nın yerine kendinizi koyun, bir empati yapın, sonra fatura kesmeye kalkın! Bu handikaplara bir de o ağır formanın içini dolduramayan, hakkını veremeyenleri de eklersek, negatif tablonun sürpriz olmadığını görürüz.

11

IŞIĞI MAALESEF GÖREMİYORUM(BİLAL MEŞE)

Kartal, üç puanlık golü sürekli duran toplardan aradı. Nitekim ikinci yarıda Vida’nın iki kafa şutu, az farkla auta gitti. Konuk takım Kartal’ın risk almasını fırsat bildi, bu yarıda pozisyon peşinde koştu, özellikle son on dakikalık bölümde savunmaya sıkıntılı anlar yaşattı, 90+3’te Boly bu fırsatı gole çevirirken, Kartal UEFA Avrupa Ligi’nde iki maçta sıfır puan çekti. Futbol böyle bir oyun... Pres yaparsınız, topa daha fazla sahip olursunuz, ama eğer bunu goller taçlandıramıyorsanız neye yarar? İşin özeti, Beşiktaş aradığı moral galibiyeti maalesef Avrupa’da da bulamadı.. Burak Yılmaz yoksa, gol de yok... Valla bu futbolla Kartal’ın Alanya karşısında da işi kolay değil, bu ışığı maalesef göremiyorum!

10

OYUN PLANI YOKTU(REHA KAPSAL)

Wolverhampton maçın başında topu Beşiktaş'a bırakarak 5-4-1 dizilişiyle oynadı. Beşiktaş'ın kalabalık ve de kendi yarı alanında oyunu kabul eden rakibine karşı hemen hiç bir oyun planı yoktu. Eğer böyle bir rakiple oynuyorsanız öncelikle ön alan baskısı yaparsınız. Rakip savunmaya tek santrforla da değil yanında bir oyuncuyla destek vererek üçlü savunmaya en az iki oyuncuyla bu baskıyı götürmeniz gerekir. Beşiktaş topu kaptırdığı veya rakibinin pasla savunmadan çıktığı dakikalarda hiç ön alan baskısı yapamadı.

9

ELİNİN DEĞMEDİĞİ ORTADA(REHA KAPSAL)

Beşiktaş'ın yalnız teknik ve taktik olarak değil mental anlamda da eskiği var. Bu maçta net görüldü. Böyle krizli ortamlarda tribünler oyuncuları yukarı çeker veya oyuncular tribünleri yukarı çeker. Beşiktaş tribünleri o enerjiyi fazlasıyla oyunculara yansıttı. Yalnız oyuncuların saha içinde gelen başarısız sonuçlarla beraber özgüven eksikliği had safhadaydı. Mental anlamda ciddi bir kırılganlık yaşanıyor. Oyuncuların vücut dilinden de bu net şekilde görülüyor. Abdullah Avcı'nın da hala 6 lig ve 2 Avrupa Kupası maçında hem hücum hem savunma olarak takıma net şekilde elinin değmediği de ortada.

8

AVCI'NIN SİSTEMİ IŞIK VERDİ(SİNAN VARDAR)

Sezon başından bu yana o kadar kötü Beşiktaş maçları izledik ki dünkü mücadelede Siyah-Beyazlı takımın kazanma isteği yüreğimize biraz olsun su serpti. Yenilgi üzücü ama ben skora takılacak değilim. Beşiktaş'ın Premier Ligi patentli rakibi karşısında derli toplu oynaması önemliydi. Açık ve net; Beşiktaş dün zaman zaman artan tempo ve baskısıyla galibiyeti hak etti. Alkışlarım dün takım halinde Beşiktaşlı futbolculara... Ekim ayına girdik , biraz geç oldu ama Avcı'nın sistemi ilk defa bize ışık verdi.

7

ÇOK MU ŞEY BEKLİYORUZ?(SİNAN VARDAR)

Uzatma anlarında yenen golü bir kenara bırakırsak; Necip kimselerin oynamak istemediği sol stoperde görevini eksiksiz yaptı; Karius ve Vida da uzun bir aradan sonra güven verdi. Caner, Rebocho, Douglas görevlerini yapan isimlerdi. Müthiş enerjisiyle Dorukhan'ı çok beğendim. Adem Ljajic büyük bir yetenek ama daha fazla sorumluluk almalı. Dün Beşiktaş'ı beğendim ama daha fazlası şart. Başkanı bırakıp kaçan, yönetimi olmayan bir takımdan çok mu fazla şey bekliyoruz? İşte asıl yanıt bulması gereken soru bu.

6

SAZI ELİNE ALMALI(KENAN BAŞARAN)

Üçüncü bölgede final pası sıkıntısı aşılamadı. Savunma arkasına ince toplar atılamadı. Haliyle biz yine ağırlıkla ‘Beşiktaş’tan yan paslar’ izledik! Problemin izini sürünce karşımıza Ljajic çıkıyor. Üçüncü bölgede sazı eline alması gereken kişi o... Topu daha çok yönetmeli. İkinci devreye Avcı’nın Douglas-Gönül değişikliğiyle çıkacağını düşünüyordum ama öyle olmadı.

5

EN DERLİ TOPLU MAÇ(KENAN BAŞARAN)

İngiliz ekibi bu bölümde hücumlara daha kalabalık çıkarken duran toplarda da etkili olmaya çalıştılar. Wolves’ın daha açık oynamasına rağmen Beşiktaş, ceza sahasına derin toplar atamadı. Tehlike tonu taşıyan ataklar uzun kenar toplardı daha çok. Beşiktaş’ta forvete giden damarlar yok. Toplam 5 şut, kaleyi bulanların sayısı ise 2! Her şeye karşın, son dakika gelen yenilgiye karşın Avcı döneminin en derli toplu takımını izledik. Dün o yerden yere vurduğum Lens, N’Koudou ve Diaby’den daha işe yarar göründü.

4

UYUTTU, 3 PUANI ALDI(MURAT ÖZBOSTAN)

Liginde pazar günü Manchester City ile oynayacak olan Wolverhampton bu maçı düşünerek hiç kendini sıkmadı.. İdman havasında bir maç oynadılar.. Beşiktaş'ı hep kendi yarı alanında konuk etti.. Bir iki defa çıktı ve golü de attı.. İşte her şey bu kadar! Uyudu, uyuttu ve 3 puanı aldı, gitti.. Böyle bir yenilgiye ne yazılır ki.. İyi fırsatlar da yakaladık oysa.. Ama golcümüz yoktu.. Saçma sapan transferler yapılırken bir de golcü almak akıllara gelmemişti.

3

DAHA BAŞARI GELMEZ(MURAT ÖZBOSTAN)

Yönetimin almış olduğu kongre kararı sanki Beşiktaş'ta her şeyin sonu gibi oldu.. Başı boş bir gemi gibi nereye çaparsa artık! Tribünler de Beşiktaş'ı bırakmış.. Evet destek vardı ama arada yapılan Sergen Yalçın tezahüratları, Lens'e yapılan protestolar.. Ve finalde hedef alınan Abdullah Avcı.. Bunların Beşiktaş ve sahadaki futbolculara bir faydası yok.. Sergen Yalçın bir takım çalıştırıyor.. Yalçın gelip Beşiktaş'ı mı kurtaracak?.. Sahada ve tribünde huzur yoksa başarı da gelmez zaten.. Böyle bir atmosferde kimse başarılı olamaz zaten.. Pazar günü köprüden önceki son çıkış olur.. Abdullah Avcı'nın da mutlu olduğunu sanmıyorum.. Ne umutlar ile geldi ve nasıl bir ortamın içine düştü..

2

ÇOK KÖTÜ YERLERE GİDEBİLİR(METİN TEKİN)

Beşiktaş iç saha takımı olduğunu hissettirdi Wolverhampton'a. Top Beşiktaş'taydı, oyun üstünlüğü Beşiktaş'taydı ama çok pozisyon yoktu. Her şey 3 puan değil, görsel zevk, şov, gösteri... Bunların hepsini yaşatmalısınız. Elinizdeki ile planınız ve isteğini örtüşmezse, iş çok kötü yerlere gidebilir. Abdullah Avcı çok kötü gidiyor, bana göre hatalar da yapıyor. 8 maçın sonunda kalsın mı, gitsin mi konusuna gelen bir tablo.