Genelde sezon aralarındaki kamp çalışmalarında pek yeni şeyler göze çarpmaz. Çoğunlukla aynı görüntülere şahit oluruz.

Sezon ortası kampları, ligin ikinci yarısındaki ilk maçın hazırlığı gibi geçer. Fakat bu sezon Beşiktaş'taki durum çok farklıydı. Görünürde iki oyuncu (Babel ve Mitrovic) transfer edilmiş olabilir ama işin aslı hiç de öyle değil...

Babel ve Mitrovic'in yanı sıra Aras, Veli ve Talisca'ya da Beşiktaş'ın yeni transferleri diyebiliriz. Kamptaki bir antrenman öncesinde Teknik Direktör Şenol Güneş, basına yaptığı açıklamalarda, "Yeni bir umut, yeni bir başlangıç" gibi ifadeler kullanmıştı. Haklıydı hoca. Belli ki Şenol Güneş kafasındaki 11'e bu kampta test sürüşü yaptıracaktı. Belli ki ligin ikinci yarısını aynı 11'le götürecek. Şampiyonluğa giden yolun kadro istikrarından geçeceğini düşünüyor.

Bu tespitin doğruluğunu tabii ki zaman gösterecek. Ama Şampiyonlar Ligi'nde yer almayan bir Beşiktaş bana göre şampiyonluğun en güçlü adayı olacaktır. Yani yarış yeni başlıyor ve Beşiktaş'ın Antalya kampının bu yarışta çok önemli katkıları olacaktır.

YENİLER NE YAPTI?

BABEL: Onun nasıl bir oyuncu olduğunu anlatmaya gerek yok. Beşiktaş'a neler verebileceğine bakacak olursak tecrübesiyle çok şey katacaktır. Antrenmanlarda çok dikkat çekmese de Antalyaspor maçının ikinci yarısında sol kanatta yer aldı ve çok işi işler yaptı.

MİTROVİC: Şimdilik tam bir kapalı kutu. Tatilden yeni geldiği için ilk gün ayrı çalıştı. Daha sonra takıma katılan Hırvat stoper henüz çok yeni olduğu için yanındakilerle uyum sıkıntısı yaşadı. Ama pozisyon bilgisinin iyi olduğu daha ilk anlarda kendini gösterdi. Sanırım biraz ağır oluşunu da bu şekilde kapatacak.

KAMPIN SÜRPRİZİ VELİ: Sözleşmesi dondurulmuş ama kendini hiç dondurmamış. Tedavi sürecinde neler yaptı bilmiyorum fakat Veli Kavlak eski günlerindeki Veli Kavlak'tan enstantaneler getirdi gözlerimizin önüne. Antalyaspor maçında Talisca'ya yaptığı asiste şapka çıkarırım. Uzun pasları çok isabetliydi. Kiralık gönderilirse Beşiktaş önemli bir silahını kaybeder.

KAMPIN UMUDU ARAS: O da Veli ve Talisca gibi iyileşme sürecinde kendine çok iyi bakmış. Tıpkı Ryan Babel'in dediği gibi bu kadar sakatlıktan sonra futbol oynayabilmesi bile başlı başına bir mucize. Sezonun ikinci yarısında Şenol Güneş'in çok sevdiği pas oyununun önemli parçalarından biri olabilir. Hem kanat hem de forvet arkasında göz doldurdu.