Spor yazarları Beşiktaşımızın Antalyaspor karşısında aldığı 0-0'lık beraberliği değerlendirdi.
OLYMPIAKOS YORGUNLUĞU(GÜNTEKİN
ONAY)
İLK yarıda topa daha fazla sahip olan ve oyuna hükmeden Beşiktaş idi ancak bu üstünlük gol pozisyonları getirmedi siyah-beyazlı
takıma. Beşiktaş dün ikinci yarıda ise sahada yoktu adeta. 10 kişi ile yoğun bir fiziki mücadele sergilenen UEFA Avrupa Ligi’ndeki Olympiakos maçının
yorgunluğu net bir şekilde görülüyordu. ANTALYASPOR’UN yakın, sıkı ve temaslı oyunu siyah-beyazlı ekibi bir hayli zorladı. 4 günde 2. kez oyundan
atılan Abuobakar’ın kırmızı kartının ardından ise Beşiktaş 1 puana razı olmak durumunda kaldı.
1 PUANIN MİMARLARI
BAŞTA
kaleci Fabri olmak üzere savunmada 4’lüsü dün alınan 1 puanın mimarı oldular. Aboubakar’ın kırmızı kartı ise gerçekten çok ağır bir karar oldu.
Kamerunlu oyuncunun topa veya rakibe teması yok. Ayrıca kaleci Ferhat için tehlike oluşturacak bir hareket de yapmıyor. Ancak ilk sarı kart için bir
şey diyemem.
KARTI ANLAMADIM(DENİZ ÇOBAN)
Antalya ’da çok güzel bir hava ve dolu tribünler önünde; ligimizin güzel futbol
oynayan iki ekibinin mücadelesinde, hakemi zora sokacak hiçbir pozisyon yaşanmadı. Hakem de maçta rahat ve kendinden emin tavırlar sergiledi. Bir sarı
kart hariç, gösterdiği diğer sarı kartlarda haklıydı. Ne var ki; bütün gidişat hakemin lehine olmasına rağmen, 64.dakikada anlaşılmaz bir karara imza
attı. Aboubakar ’ı ikinci sarı kartı göstererek oyundan ihraç etti. Gösterilen sarı kartın bir sebebi olmalı ancak ben bu sarı karta bir anlam
veremedim.
HİÇ YAKIŞMADI
Diyelim ki, Abaubakar ’ın hareketi bir faulü gerektiriyordu ve hakem faulü verdi. Peki, sarı
kartı neden gösterdi? Beşiktaşlı oyuncu bu hareketiyle oyunun imajını mı bozdu, başlayacak çok güzel bir atağı mı önledi, Beşiktaş savunması eksik
yakalanmıştı da; takımına bu şekilde avantaj mı sağladı, kaleciye kontrolsüz bir hareket mi yaptı? Görüyorsunuz; bu sarı kart, bu maddelerden
hiçbirisini kapsamıyor. Sözün özü: Hatalı bir kırmızı çıktı. Göğsünde FIFA kokartı taşıyan bir hakeme bu kart hiç mi hiç yakışmadı.
YORGUNLUK BELİRLEYİCİ(CEM DİZDAR)
Son maçlarda Talisca, sadece ceza sahası civarında arayan bir oyuncu olmaktan çıkıp 10
numaraya yakın bir pozisyonda ‘top yapıcı’ gibi oynamaya çalışıyor. Ancak bu pozisyonlar beceriyle birlikte güç de istiyor. İlk devre boyunca yüksek
enerjiyle oynayan Antalya orta sahası öncelikle Talisca’yı ‘eritti’! İki kenar Celutska ve Sakıp ile de Babel ve Quaresma’yı! İlk devre boyunca iki
takım sahada uzun mesafeler kat etmek zorunda kaldığından ikinci devrenin belirleyicilerinin ‘yorgunluk’ ve ‘yedek kulübesi katkısı’ olacağını tahmin
etmek de zor değildi.
1 PUANA SEVİNMELİ
Sezon başından bu yana belki de en çaresiz oyununu oynayıp kendini savunmak
zorunda kalan Beşiktaş’ın yapamadıklarını sadece ‘Aboubakar efekti’ ile açıklamak mümkün değil. Antalya’nın planlı ve eforlu oyunu, Beşiktaş yedek
kulübesinin ‘maç çevirme’ etkisinin düşüklüğü, sezonu sonu yaklaşırken gözlenen yorgunluk emareleri, Atiba ve Quaresma performanlarına olan yüksek
bağımlılık bu oyunu ve sonucu getirdi. Milli maç arasında kendine gelme fırsatı yakalayan Beşiktaş, bu puana sevinmeli!..
DİKENİN
ÜSTÜNDE UYKU(ALİ ECE)
Malumunuz Aboubakar'a asla ısınamadım, o da kendisinden soğutmak için her şeyi yapmaya devam ediyor. Bir santrfor
4 günde 2 kırmızı kart görür mü? Demba Ba ya da Gomez’i aynı şekilde düşünebiliyor musunuz? Gomez’den sonra Aboubakar, güllerle dolu bir yataktan
sonra dikenlerin üstünde uyumaya çalışmak gibi bir şey!
SARIYER MİNİBÜSÜNE
Neyse ki kalede Fabri var, yoksa uyusan da
sürekli k,bus görmekten yine kan ter içinde kalırdın. 4 günde 90 dakika 1 kişi eksik oynamak zorunda kalan oyuncular, milli maç arasında deliksiz
uykuyu fazlasıyla hak ettiler. Aboubakar da Kamerun’a değil her sabah 7’de Sarıyer-Beşiktaş minibüsüyle kulüp binasına gitsin!
BEŞİKTAŞ'A YAKIŞMADI(OKTAY DERELİOĞLU)
Avrupa Fatihi Beşiktaş'a Antalyaspor karşısında oynadığı futbol hiç yakışmadı. Maçın
başlama düdüğüyle birlikte saha ve seyirci avantajını kullanan Antalyaspor oldu. Ancak onlar da Beşiktaş'ı yenebileceğine inanmadı. Oyun 11'e 11
giderken de Beşiktaş çok fazla varlık gösteremiyordu. Quaresma, Adriano çok etkisizdi. Abobukar'ın üst üste 2 kırmızı kart görmesi rekorlar kitabına
geçer. İkinci yarı başladığında ve kırmızı kart pozisyonuna kadar Beşiktaş 1 puan alsak da gitsek düşüncesindeydi..
YORGUNLUK
HİSSEDİLDİ
Dün gece 1 puan alındıysa Fabri'nin sayesinde alındı. 90 dakika boyunca tek bir gol pozisyonu bile üretemedi Beşiktaş.
Atiba'nın direkten dönen topunu saymıyorum. Beşiktaş'ın gol atamadığı nadir maçlardan birisiydi. Her zamanki üretkenlik yoktu... Bu oyun Beşiktaş'a
hiç yakışmadı. 90 dakikanın büyük bölümünü savunma yaparak geçirdiler. Olympiakos maçının yorgunluğu bariz şekilde hissedildi. Fiziksel anlamda değil
ama mental anlamda iyi hazırlanamamış Beşiktaş bu maça... Başakşehir'in puan kaybettiği haftada avantajını kullanamadı..
ADAM
OLMAZ(BİLAL MEŞE)
Yok arkadaş yook! Bu Aboubakar’ın adam olacağı falan yok! Ya arkadaş önce Olympiyakos ardında da dün Antalyaspor
maçında kızardı (!), yine arkadaşlarını yalnız bıraktı. Nasıl bir adamsın sen, hiç mi dersler çıkarmıyorsun? Kartal’ın bu sorumsuz adamına kim dur
diyecek, merak ediyoruz?
VİRÜS GİBİ BULAŞIR
Eee Olympiyakos gibi kritik bir maçta takımını yalnız bırakan Aboubakar’ı
Antalya karşısında oynatır ve böylesi ödün verirseniz şımarır tabi! Ne yapsa yeridir... Ne dersin Şenol hocam? Senin gibi disiplinli hocanın bu adama
taviz vermesine doğrusu anlam veremedim. Cenk Tosun’un suçu ne? Aslanlar gibi sahaya çıkıp, gollerini atması mıdır? Yooo bu kadar haksızlığa gönlümüz
razı olmuyor, isyan ediyoruz. Aboubakar sorunun çözüm adresi Şenol Güneş’tir. Kırmızı kart olayına set çekmez isen, giderek alışkanlık yaratır, bir
virüs gibi takıma bulaşır, yaygınlaşır!
YUH OLSUN YUH
Güneş Hoca, zirve yarışında aradaki puan farkını açmak için Cenk
Tosun’u ikinci yarıda oyuna sürdü, doğru hamleydi. Ne var ki, Kartal’ın şımarık çocuğu Aboubakar, çift sarıdan oyundan atılınca, üç puan hesapları kuş
olup, uçuverdi. Necip, ardından Mitroviç hamleleri geldi, Kartal savunmasına kapanmak zorunda kaldı. Yazık hem de çok yazık! Koca lider takımı
savunmaya mahkum edene yuh olsun yuhhh!
REHAVET, YORGUNLUK(ATİLLA GÖKÇE)
Acaba hangisi? Beşiktaş’ın Antalya deplasmanında
istediği ritmi bir türlü tutturamaması, tempoyu yükseltememesi ve kendi oyununu rakibe kabul ettirmek yerine Antalyaspor ataklarına karşı direniş
futbolu oynaması hengi nedenle açıklanabilir? UEFA Avrupa Ligi’ndeki Olimpiyakos galibiyetinden sonra olası bir rehavet mi bu, yoksa yorgunluk mu? Ya
da şöyle soralım soruyu: Medipol Başakşehir’in kendi sahasında Kardemir Karabükspor’la 3-3 berabere kalması, Beşiktaşlı futbolcularda heyecanlı bir
beklentiye neden olur mu? Böyle bir durum, yani puan farkının 4’e yükselme olasılığı bir baskı yaratmış olabilir mi?
DELİLİK,
ZIRDELİLİK
Yazarken, bir de baktım ki Vincent Aboubakar, kaleci Ferhat’ı engellemekten ikinci sarıyı görüp kırmızıyla oyundan ihraç
ediliyor. Olimpiyakos maçında yaptığı “delilik” ise dünkü davranışı da “zırdelilik” olmalı. Bu hareketin kuralla da ilgisi yok, akılla da! Böyle bir
oyuncunun gollerine de tav olmamalı. Kiralık bir futbolcunun -golleri bir yana- bu kadar kötü bir karne ile ne kadar güven verdiği tartışılır.
Bonservisi 10 milyon euroymuş. Kırmızılar pazarlık olacaksa fiyat ayarlamasını gerektirebilir.
METAL VE FİZİKSEL YORGUNLUK(AHMET
ÇAKAR)
Beşiktaşlı oyuncularda önemli bir mental ve fiziki yorgunluk var. Quaresma sinirli, Talisca bir şeyler yapmaya çalışıyor ama
yorgun. Beşiktaş için söyleyeceğimiz en pozitif yönü ise özellikle Marcelo ve Gökhan'ın ve tabii ki Atiba'nın iyi oyunları. Hele son 20 dakika
Marcelo, yan toplarda inanılmaz direndi. Aboubakar, her ne kadar dün gece haksız atıldıysa da kırmızı kart görmeyi alışkanlık haline getirdi. O
atıldıktan sonra son yarım saat tüm inisiyatif doğal olarak Antalyaspor'a geçti.
TARİHİNİN EN İYİSİ
Son sözümüz
Fabri'ye... Beşiktaş tarihinin en iyi kalecilerinden biri o. Dün gece de son 15 dakika yaptığı kurtarışlarla belki de Beşiktaş'ı ipten aldı. Mete
Kalkavan Beşiktaş'ın hakemi olmadığını ispat edercesine bir yönetim gösterdi. Aboubakar'a verdiği ikinci sarı kart kesin yanlış. Doğru, Aboubakar'ın
kaleci degaj yapmasın diye bir hamlesi var. Ama kaleci degajı yapıyor ve top Antalyasporlu oyuncuya geliyor. Aboubakar'ın yaptığı hareket tehlikeli
değil, üstelik kaleciye de temas yok. O halde Mete niye ikinci sarı karttan adamı atıyorsun?
KAZANILMIŞ PUAN(METİN TEKİN)
Başakşehir'in puan kaybı olarak yorumlamamak gerek ama Avrupa yorgunluğunun payı olabilir. Beşiktaş, rakibinin gerisinde kaldığı, yetersiz bir oyun
sergiledi Antalya'da. Hem bireysel anlamda hem de takım olarak yetersizlerdi. Her iki kulvarda finale doğru giderken, bu maçları oynamak zorundasınız.
İkisinden birini seçmek değil, iki kulvarı da almak önemli. Maçın hikayesine bakıldığı zaman, Beşiktaş'ın 10 kişi kalmasını da göz önüne alırsak,
beraberlikle Başakşehir'le aradaki puan farkı korunmuş oldu. O nedenle kaybedilen 2 puan olarak değil, kazanılmış bir puan olarak maça bakmamız doğru
olur.
ACEMİCE KARTLAR
Şenol Güneş'in, Aboubakar'ı 11'de sahaya sürmesinde en büyük etken, Avrupa'da olmayacağı için ligde
oynamasıydı. Ama Aboubakar gibi Beşiktaş için kritik galibiyetler alan bir oyuncuya, iki maçta da gördüğü kırmızı kartlar yakışmadı. Son derece
acemice kartlardı. Antalyaspor karşısında gördüğü sarı kart tartışılabilir ama böyle bir maçta yapmayacaksın. Artık ligde de Aboubakar'dan
faydalanamayacak Şenol Hoca... Önemli bir eksik. Hem Avrupa hem de ligde sadece Cenk'le santrfor işini kotarması gerek.
SINIFTA
KALDI
Oğuzhan'ın artık çok daha farklı bir misyon yüklenmesi gerek. 25 haftanın sonunda, "Oğuzhan ne yaptı?" diye sorarsak çok şey
söyleyemeyiz. Evet futbol basit bir oyun ama Oğuzhan'ın yaratıcı futbolcu kimliğini göstermesi, yaratıcı pasların içinde olması gerek. Bunları
göremedik. Bana göre; Beşiktaş'ta kötü oyunun iyisi son 20 dakikaya kadar Gökhan Gönül'dü. Gerek dinamizmi gerekse hamleleriyle öne geçti. Quaresma da
sınıfta kaldı. Adriano'nun sakatlığının ciddi olmaması Beşiktaş adına sevindirici. Eto'o tecrübesi, zaman zaman da M'Billa süratiyle Antalyaspor adına
üretkenliği sağladı.
AL SANA PRİM(ERMAN TOROĞLU)
Şimdi kamuoyunun bir kısmı diyecek ki; "Aboubakar, gereksiz yere Avrupa
maçında atıldı. Bu maçta prim verir gibi niye oynatıyorsun?""Al sana prim" dedin atıldı. Peki bir kısmı da diyecek ki; "Adam zaten kiralık. O maçta
atıldıysa ne olacak? Bu maçta oynatırım. Etinden, sütünden, derisinden sonuna kadar yararlanırım." İki farklı bakış açısı... Maç tatsız tuzsuz. Bazen
bahane buluyoruz ya "Seyirci yok, zemin kötü, yağmur çok, çamur var, kar yağıyor v.s." diye... Onlar yok! Ama futbol da yok.
HİÇ HAKİM
OLAMADI
Beşiktaş, yarım saat 10 kişi oynuyor. Senin bu Beşiktaş'ı sağdan soldan, indire bindire ezmen lazım. Nasıl yapacaksın? Ayağa
oynayarak. Takımında bu kapasite var. Ama Antalyaspor bunu yapamadı. Herhalde Beşiktaş'ın isminden çekindiler. Siyah-beyazlılar, 90 dakikanın hiçbir
bölümünde maça hakim olamadı. Beşiktaş takımında kaleci hariç, "Şu çok iyi oynadı" diyebileceğiniz kim var? Ne Quaresma, ne Talisca'nın oyuna etkisi
var.
SİNEKTEN YAĞ ÇIKAR
Ey Aboubakar! Senin bir sarı kartın var. Sen artık sinekten yağ çıkartacaksın. Hakemlere fazla
güvenmeyecek, yoruma açık hareketler yapmayacaksın. Gördüğün kartlar takımının defansında oynayan futbolculardan fazla. 6 kırmızı kart çıkmış, 3'ünü
sen görmüşsün. O zaman aynaya bakacaksın Aboubakar. Soyadın Bakar diyor, ama sen bakmıyorsun. Sen bakmazsan, hakemler sana bakar! Aboubakmaz, hakem
bakar!
KIRMIZI MODASI(MURAT ÖZBOSTAN)
Öncelikle maça gelen 27 bin Antalyaspor taraftarına teşekkür edelim. Muhteşem bir
maç havası yarattılar, takımlarına destek oldular. Bu görüntü Başakşehir taraftarına örnek olsun! (Şampiyonluğa giden Başakşehir'in muhteşem maçını
sadece 2500 kişi izledi.) Beşiktaş yorgundu, bunu açık bir şekilde gözlemledik. Şenol Güneş daha diri, daha canlı isimlerden bir kadro kurabilirdi ama
yapmadı. Bir de buna Aboubakar'ın kırmızı modası eklenince siyah-beyazlı takım için son 30 dakika kabus oldu.
1 PUANI
KURTARDI
Bu şartlarda 1 puan iyidir. Fabri'ye teşekkür etmek lazım, 1 puanı kurtaran isimdi. Peki Aboubakar... İnsan hiç mi ders almaz?
Daha birkaç gün önce takımı yalnız bırakmışsın. Şimdi 5 dakika içinde iki hareket yapıyorsun oyundan atılıyorsun. Hadi ikinci gördüğün sarı kart
tartışılır ama sen kartın varken kaleciye gidip neden engel oluyorsun! Aboubakar iyi futbolcu da iyi bir golcü de kiralık da olabilir ama bu kartları
görüp takımı zor durumda bırakmaya hakkı yok. Herhalde gerekli ceza verilir.