Şampiyonlar Ligi ön elemesine iki hafta kaldı. Kampa muhabirlerden başka gelen giden yok. Takıma takviye yapılmadığı gibi mevcut kadrodan da epey adam gitti. Zaten kadro tam haliyle bile pek bir umut vermiyordu, şimdi iyice tam takır.

Tranfer komitesi sanırım yaratıcı Beşiktaş taraftarına özendi, sıradışı yöntemler deneyip dikkat çekmeye çalışıyor. Sezon başı scout ekibinin gelecek vaad eden gençleri saptamak için dünya çapında araştırmalar yaptığını söyleyip duruyorlardı. Biz de umutlanmıştık. Fakat şu saate kadar herhangi bir gelişme göremedik.

Sanırım önce gelecek vaad eden gençleri saptadılar. Şimdi de bunların serpilip yıldız olmasını bekliyorlar. Hayırlısıysa onlar yıldız olana kadar biz de kulüp olarak maddi durumu düzeltir, sonra parayı bastırır alırız diye düşünüyorlar. Süper düşünce, şahane fikir, hadi bakalım!

Bu strateji doğrultusunda aceleye mahâl yok tabii! Ne güzel, yavaş yavaş transfere eğiliyoruz. 3 aya kadar bitiririz. 4 ay içinde transferler gelirler. 5 ay sonra ülkeye, 6 ay sonra kulübe alışırlar. E zaten Mart olur o zaman. Mayıs'ta da lig biter... Seneye mis gibi takır takır oynarlar. Ne gerek var paniğe!

Transfer komitesinde durum buyken, kulübün diğer yetkilileri nerede diye sorarsan o da ayrı film!

Başkan desen şantiyede yaşıyor. Arada bi pide falan söylerken kameralar yüzünü görüyor, bir iki demeç veriyor, sonra yeniden inşaata dönüyor. Kulüp mü yönetiyor, şantiye şefliği mi yapıyor belli değil! Neredeyse çekici alıp çiviyi çakıp stadı kendisi yapacak. Arkadaş, stat önemli tabii, fedakarlık da takdire şayan ama spor kulübünün başka dinamikleri de var. Sportif başarı var, prestij var, imaj var. Beşiktaş diye bir futbol takımı var yahu! Başkan kafayı sadece tesise gömerse, kalan işleri kim yapacak? Transferi kim onaylayacak? Bütçeyi kim bulacak? Şampiyonlar Ligi'ne kim kalacak?

Diğer yanda, 6 ayda bir Ronaldinho, Eto'o, Olcan diye ortaya atılan, esmesen de gürle modelinde bir yönetim kurulu var. Habire ortalığa çilek tohumları atıyorlar. Ama daha toplayabilen çıkmadı! Ha pardon, Diego'yu Fenerbahçe topladı. Olcan'ı Galatasaray yedi. Bize ne oldu? İnek içti, dağa kaçtı.

Başkan kendini tesisleşmeye adayacaksa, benim tavsiyem etrafına profesyonel bir ekip toplasın. Hem futboldan ve futbolcudan anlayan, hem de iş bitiren bir ekip olsun bu… Böyle amatörce, acemice hareketler yapmasınlar. Beşiktaş'ın adını ayağa düşürmesinler!

Transfer komitesine de biraz makine yağı döksün. Aşınmış, çok fena ve gereksiz ses yapıyor. Yağlanıp hızlanırsa hem daha az ses çıkarır hem de daha iyi iş görür. Nokta transfer diye hava basıp üç noktaya, sonu gelmeyen maceralara çevirmezler icraatları...

Gamlı, kasvetli yazılar yazmaktan bıktık. Bir sezon başını da sinir harbi yaşamadan, mutlu mesut geçirelim, dişimi kıracağım. Bir kere bak, bir!

twitter.com/OzgunKartal